22 Şubat 2009 Pazar

Atatürk'ünYanıBaşında/Atatürk'ün Kütüphanecisinin Anıları


Çankaya Köşkü kütüphanecisi Nuri Ulusu'nun Atatürk'le ilgili anılarının anlatıldığı bu kitap,bize bilinmeyen yönleriyle,tarih kitaplarında bulamadığımız,kronolojik olmayan farklı bir Atatürk sunuyor.İnsan Atatürk'ü! daha yakından tanımamızı sağlıyor.Kitapta Atatürk'ün Fransız elçisine verdiği ders,halka ve ülkesine olan sevgisi ve bağlılığı, din,müzik,sanat,tarih,dil ve kültür,spor gibi bir çok konudaki görüşleri, anlatılıyor.Atatürk'ün hangi takımı tuttuğu,uzun yıllardır tartışılır,doğrusunu kitaptan öğrendim, futbolla ilgisi yokmuş,gazetedeki futbol haberlerine bile bakmazmış.

Kitap,253 sayfa,içinde bir çok günümüzde kullanmadığımız eski sözcükler olmasına rağmen,içtenliğin satırlara yansıması nedeniyle kitabın bir solukta okunabilecek akıcı bir anlatımı var.Kitapta beni en çok etkileyen;Nuri Ulusu'nun 29 Ekim veya 10 Kasım'da ölmek için Allah'tan dilekte bulunması ve bu dileğinin kabul olup 29 Ekim'de ölmesi.Nuri Ulusu'nun Atatürk'e sevgisi,saygısı ve bağlılığı karşısında gözleriniz dolacak.

Atatürk'ün en iyi onunla birlikte yaşayanların anılarıyla anlaşılabileceğini düşünüyorum, yaveri Salih Bozok'un anılarının anlatıldığı Latife ve Fikriye/İki Aşk Arasında Atatürk kitabını da büyük zevkle okumuş ve bir çok şey öğrenmiştim.Atatürk'le ilgili bir çok kitap okumama karşın,onu çok iyi tanıdığımı söyleyemem,onu okuyarak tanıma sürecim yaşamım boyunca sürecek.

Atatürk'le ilgili kin ve nefret duygularıyla yazılmış İngiliz ajanı Armstrong'un Bozkurt kitabında bile Atatürk'ün cephede en önde giden cesur bir komutan olduğu,liderliği,dehası,büyüklüğü anlatılıyor.Bu kitap dahi,benim ona hayranlığımı,sevgimi ve borçluluk duygularımı arttırıyor.Marmaris'te heykeli sökülüp denize atılan, Uluslararası uzay istasyonuna Türk bayrağı götüren ABD'li astronot bile Atatürk'ün ''İstikbal Göklerdedir'' sözünü referans aldığını söylüyor.Ünlü aktör Kevin Kostner,''Ne Mutlu Türküm'' diyene sözünü duyup çok beğeniyor ve şapka yaptırıyor.Elin Amerikalıları,Atatürk'ün yüceliğini görüyor,darısı içimizdeki bazılarının başına!

Gökçek,Dersini Aldı mı,Asıl Dersi Kimden Almalı?

Gökçek,Dersini Aldı mı,Asıl Dersi Kimden Almalı?

Tayyip Erdoğan,Melih Gökçek’in kulağını çekmiş,burnunu sürtmüştür.Adaylığının bu kadar geç açıklanması ve Tayyip Erdoğan’ın illa ömür boyu belediye başkanlığı yapacak diye bir şey yok demesi, Melih Gökçek’e yeterince işkence olmuştur.Melih Gökçek,hiçbir dönemde aday olurken bu kadar sıkıntı çekmemiştir.15 yıl başkentte belediye başkanlığı yapmış bir adamın bu duruma düşmesine üzüldüm!

Aytaç Durak gibi onurlu davranıp, ben temayül(eğilim) yoklamasına tabii tutulamam,beni ancak halk seçer diyemedi,demek ki hala kendine güvenemiyor ve bu yüzden başbakanın ağzına bakıyor.

Gökçek, AKP’ye resmi adaylık başvurusu yapmayarak;başka partiye geçebilirim,bağımsız olabilirim kozlarını elinde tutmuştur.Tayyip Erdoğan da ona karşı Veysel Tiryaki ve Turgut Altınok kozlarını kullanmıştır.

AKP, Kemal Kılıçdaroğlu bir kelle daha aldı dedirtmek istemeyerek gönülsüz olarak Gökçek’i aday gösterdi.Bülent Arınç’ın Gökçek’i istemediği söyleniyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dışişleri bakanıyken 2004 yerel seçimleri sırasında CHP’li bir milletvekiline Karayalçın’ın SHP’den,Yılmaz Ateş’in CHP’den aday olmasını kastederek; neden karşısına tek bir aday çıkarmıyorsunuz demesi de bana enteresan geldi!


Ben Gökçek’e dersi başbakanın değil Ankara halkının vermesi gerektiğini düşünüyordum,dilerim öyle olur.Gökçek’in balonunu patlatma zamanı geldi,Ankaralının elinde çok büyük fırsat var;seviyesiz üslubu ile Ankara’ya yakışmayan bu adamdan keyfi yönetimin,sayaç soygunun,pişkinliğin hesabını sandıkta sormalı,soramazsa da layıkıyla yönetilmeye razı olur.

3 Şubat 2009 Salı

One Minute Mon cher!

One Minute Mon cher!

One Minute Mon cher!

CHP Bursa milletvekili,emekli büyükelçi Onur Öymen sormuş:Askerlerimizin başına çuval geçirirken neredeydiniz?

Çuvalın intikamı Kurtlar Vadisi Irak filminde alındı ya,başbakan, eşi ve kabine üyeleriyle o filme gitti ya yeter,gerçekte hesabın sorulmasına ne gerek var,mon cher Onur Bey de çok şey bekliyor canım!

Askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde one minute Bush,yok sana üs demedi.Amerika yanlısı bazı emekli büyükelçilere mon cher demedi.
Kedi bile vermem diyen Talabani'ye benden yaşlısın,sesin benden gür çıkıyor demedi, biz desteklediğin itleri teslim almaya geliyoruz,sen de Barzani de PKK'yı desteklemenin sorumluluğuna katlanırsınız,hesabını sorarız diyemedi.
Kıbırs'ta Annan planı önüne konulduğunda BM'ye,AB'ye,Rum'a Yunan'a, Annan'ızı da alın gidin diyemedi.Fransa,soykırımı tanıdığında benim için Fransa bitmiştir,bir daha da gelmem ha diyemedi.
Hamas için gösterdiği duruşun yarısını Türkiye için gösterseydi benim gözümde büyük bir lider olurdu.

Dandik,uyduruk,tiyatral gösterilerle iç kamuoyuna yönelik şov yapıyor,dış politikayı iç politikaya alet etme sevdasından vazgeçmiyor.Bizim sahte kahramanlara ihtiyacımız yok,tarihimizde birçok gerçek kahraman var.Diplomatik başarı Lozan'daki gibi gerektiğinde masadan kalkıp gerektiğinde masaya tekrar oturup,tam bağımsız Türkiye'yi yedi düvele kabul ettirmektir.Davos'ta elde ettiğimiz kazanç ise koca bir sıfırdır,kaybettiğimiz şeyler ise tartışılmalıdır,tarih gösterecektir.

Arda Girgin

1 Şubat 2009 Pazar

On Yıl Oldu Onu Kaybedeli

On Yıl Oldu Onu Kaybedeli


Barış Manço öleli aradan on sene geçmesine rağmen unutulmadı.Şarkılarıyla uzun süre yaşayacaktır.Önüne gelenin bir eser üretmeden sanatçıyım dediği bu ülkede o gerçek bir sanatçıydı.Yediden yetmişe herkesin sevgisini kazanmıştı.


Cefe yazmıştı,''bayram sabahları aklıma hep o geliyor diye'',benim de bayramda hep o aklıma geliyor.

''Bugün bayram,erken kalkın çocuklar,giyelim en güzel giysileri,bayramlarda taze kır çiçekleri,üzmeyelim bugün annemizi''.

Hastalandığımda hatrıma onun nane limon kabuğu şarkısı geliyor:

Nane limon kabuğu,bir tutam kaynasın,bin derde deva geliyor,biraz da dere otu katasın ama ha ha hap şu''.

Bir konuda fikrim değiştiğinde Ali Yazar Veli Bozar şarkısındaki şu sözleri geliyor:

''Bir gün bir sözden dönsem,düşerim dost gözünden,dünya dönüyor dostlar,ben dönmüşüm çok mu''?


Her şarkısında bir dolu mesaj verdi bizlere.Halil İbrahim Sofrası şarkısında;

''para pula,ihtişama aldanıp kanma dostum,içi boş insanların bu sofrada yeri yok'' dedi.

Müsadenizle çocuklar şarkısında;kimileri kahve kaynatsın,kimi hala dansöz oynatsın,leyleğin ömrü iki laklak,değerler oldu tepetaklak diye seslendi.Sarı çizmeli Mehmet ağa şarkısında kendine de pay çıkardı;''yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı''?...


Barış Manço ile ilgili birkaç yıl önce internette okuduğum bir anı da ona olan hayranlığımı arttırmıştı.

Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir spiker vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir.Sürekli, "İşte Türk, yani barbar, vahşi vs..." demektedir... Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere "yanınızda kâğıt para var mı?" diye sorar! Bu soruya spiker şaşırır ve "evet var ama ne olacak?" der.Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır... Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir:
"Beş Akif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlana, İki Mevlana-bir Sinan"
Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda da adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir... Barış Manço spikere sorar: "Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?" Spiker:"General......." Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır, General.......", "Amiral...........","Komutan............." Spikerin bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır.Spikere der ki: Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy'dur. Şairdir... Bu fotoğraftaki kişi Mevlana'dır, düşünürdür. Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'tir. Adaletin sembolüdür.Bu paradaki kişi ise Atatürk'tür. "Yurtta barış, dünyada barış" diyen kişidir... Bizim paralarımız bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına "şairlerimizin","düşünürlerimizin","bilim adamlarımızın" fotoğraflarını bastık.Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!" der.Barış Manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri oradan kovarlar,başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir.


Yine Barış Manço,Ali Yazar,Veli Bozar şarkısının sonunda şöyle diyor:

''Barış yolun sonunda,yürü demek boşuna,hayat duruyor dostlar ben durmuşum çok mu,yaşam bitiyor dostlar,ben bitmişim çok mu''?


Eh Barış ağabey aşk olsun,ruhun şad olsun.
Arda Girgin
http://muhibbi.bloggum.com/