7 Ağustos 2011 Pazar

90 Dakikanın 25'ini Bitirdim




Yaş 35 yolun yarısı diyor Şair Cahit Sıtkı Tarancı.Şair hesabına göre yolun 3'te birini tamamladım.Feridun Düzağaç bu hesaba itiraz ediyor ve şair çok iyimsermiş diyor F.D. şarkısında.


Ahmet Hakan Ağustosta doğanların doğum günü trajedisini yazmıştı Hürriyet'teki bir yazısında:
''Şöyle mis gibi eylülde ya da mayısta doğsaydım, dünyanın en muhteşem doğum günü partisini verebilirdim.
Fakat benim ve benim gibi ağustosta doğanların böyle bir şansı yok.
Düşünün:
Arkadaşların her biri bir yana dağılmış.
Kimi Bodrum'da, kimi Çeşme'de, kimi dünya turunda, kimi memleketinde...
Kimi arasan telefonu kapalı...
Telefonu açık olanlar da bambaşka âlemlerde...
Kimseyi bir araya getiremiyorsun.
Getirebildiklerinle de hep fazlasıyla eksik, hep fazlasıyla sönük, hep fazlasıyla başarısız bir kutlama ortaya çıkıyor.
Bir ara Twitter'da bu dramdan söz etmiştim.
Temmuz ve ağustos doğumluların hepsi aynı dertten yakınan feryatlarla yaklaştılar olaya.
O zaman ‘Ağustos ve temmuzda doğan zavallılar için bir parti' düzenleme fikri doğmuştu.
Sanırım o fikri yeniden ele almanın vakti geldi''.

Benim doğum günlerim de hep çadırda,karavanda geçti,hiç İzmir'de doğum günü kutlamadım,yazın doğmak,yaz çocuğu olmak böyle birşey herhalde...


William Shakaspeare,''hayat bir sahnedir diyor,insanlar girerler ve çıkarlar''.
Ben bu sahnede hepimizin birer figuran olduğumuzu ve rolümüzün yönetmene bağlı olduğunu,yönetmene sınırsız itaat ile bağlandığımızı ve bize biçilen senaryoyu oynadığımızı,hiçbirimizin son sahnemizi bilmediğini düşünüyorum.

Ben ayrıca hayatı 90 dakikalık bir futbol maçına benzetiyorum.Her dakikayı yıl gibi düşünürsek;kimisi 90 dakikayı tamamlar,kimi uzatmalara kalır,kimi ise maça erkenden veda eder.Ben 25.dakikayı tamamladım bu maçta,dakikalar hızla ilerliyor ve top yuvarlak,ne zaman ne olacağı belli olmaz,hakem de çok adil değil;kimini hiç sebepsiz maçın başında oyundan atıyor.

Hayat yaşla değil yaşamakla anlaşılır diyor Andre Gide.Bence hayatı anlamaya çalışmak beyhude bir uğraştır,anlayamayız ama anlamlandırabiliriz.

Hayat bir define avı değildir,hayatın kendisi bir hazinedir diyor Denis Waitley.Hayattan şikayet edenler,ondan olmayacak şeyler isteyenlerdir diyor Ernest Renan.Bu iki sözün anlamını ve önemini askere gidip gelmesem anlayamazdım.Askerdeyken hayatın hazine olduğunu anlıyorsunuz ve sivilde hayattan olmadık şeyler istediğimizi,gerçekleşmeyince şikayet ettiğimizi çok iyi anladım.Askerlik bu açıdan iyi bir okul oldu bana.Özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu,servet verseler özgürlüğe değişmeyeceğinizi orada iyi anlıyorsunuz.

John Christian'a göre silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz.Evet ne yazık ki silgimiz yok geçmişi silemiyoruz,hatalarımızı düzeltemiyoruz.Ancak Bernard Shaw,hata yapılarak geçirilmiş bir hayat,boşa geçirilmiş yaşamdan daha yararlı ve şereflidir diyor.

Ben yılların geçmesini niye kutladığımızı anlayamadığım gibi bir yıl daha yaşlanmamızı,hayatımızdaki bir senenin daha eksilmesini niye kutladığımızı da anlayamıyorum,ayrıca 1 yılı aşkın süredir işsizim,bir yaşıma daha işsiz girmem de kutlanacak bir durum değil!Yıllar geçtikçe de geçmişe özlemim,pişmanlıklarım,keşkelerim artıyor.Ama herşeye rağmen hayat güzeldir,yeter ki anlayalım,anlamlandıralım, kıymetini bilelim.

Not:Özlü sözler için Genç Gelişim Dergisinin verdiği Başarının Şifreleri kitabından yararlandım.




Arda Girgin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder