28 Ağustos 2011 Pazar

Ramazanlık-Bayramlık Bektaşi Fıkraları



















Elimde Sedat Gezer'in En Güzel Bektaşi Fıkraları isimli kitabı var,Kar Yayınlarından çıkmış.Keyifle bir solukta okudum,tekrar tekrar okuyu14o karaktere sığdırabildiklerimi Twitter'da paylaşıyorum,sığdıramadıklarımı özetleyerek paylaşmaya çalışıyorum.Ben Alevi ya da Bektaşi değilim,Sünni bir aileden geliyorum.Ama kendimi Bektaşi kültürüne yakın hissediyorum.Bektaşiler sofuluğa,softalığa,yobazlığa karşı çıkarlar,onların çelişkilerini yüzlerine tokat gibi vururlar.Dinin şekilci kurallarıyla alay ederler.Şekilci,gösterişçi,özünden uzak bir din anlayışındansa Bektaşinin din anlayışını tercih ederim.Neyse ben sözü fazla uzatmadan,sıkmadan direkrt kitapta işaretlediğm Ramazanlık,bayramlık fıkralara geçeyim.




Bektaşiye sormuşlar:


-Baba erenler,niçin oruç tutmazsınız?-Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.


-İftara çağırsalar gider misin?


-Aaa... doğrusu ne yapar eder giderim.


-Canım,bu nasıl olur?Allahın emrini dinlemiyorsun da kulların davetine icabet ediyorsun.


-Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir.Bir eşref saatine gelirse kulların günahını derhal affedebilir.Fakat insanlar böyle midir ya?Onlar,en küçük bir sebepten güceniverirler.Bunun için davetlere derhal icabet etmek gerekir.


*****


Bektaşi ile Hacı Osmanlı,zamanında Ramazanda içki içerken yakalanırlar.Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara.Hacı af diler''şeytana uyduk kadı efendi'' der ve idam cezası yer.Bektaşi'ye sıra gelir ve Bektaşi:''Kadı efendi ben gayrimüslimim,bana oruç farz değildir.''Kadı Bektaşiyi serbest bırakır.Bektaşi kadıya sorar ''Kadı efendi ben de şehadet getirsem müslüman olsam,arkadaşımı da bağışlar mısın?''Kadı efendi düşünür,gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve Hacı'yı da affeder.Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hacı şaşırarak Bektaşiye sorar:''Sen ne biçim adamsın be,bir dinli oluyon bir dinsiz,sende iman yok mu bre münafık?'' Bektaşi:


-Gavur oldum kendimi,müslüman oldum seni kurtardım be.Peki sen ne işe yaradın ulan?


*****




İki müslüman sohbet ediyorlarmış.Biri diğerine tüm Ramazan boyunca hasta olduğundan yakınmış ve sadece bir gün niyetlenebildiğini,diğer günler ne yazık ki hastalığından ötürü oruç tutamadığını söylemiş.Bir ara dinleyici konumunda olan Bektaşiye de sormuş,''Erenler sen kaç gün oruç tuttun?


-''Ben de rahatsızdım,arkadaştan bir gün eksik tutabildim ancak.


*****


Bayramlaşmaya gelen Bektaşi'nin eline bir şeker tutuşturarak onu başından savmaya çalışan konak sahibi,şeker de bedavaya gitmesin diye Bektaşi'ye sorar:


-''Erenler gece bir rüya gördüm yorumlar mısın?''


-''Anlat bakalım.'-''Geniş bir düzlükteyim.Harman yeri mi desem,bayram yeri mi?Düzlüğün ortasında bir bina.Han mı desem hamam mı?Bilmem ki ne desem?Bahçesinde geniş bir su.Havuz mu desem,deniz mi desem.Yarabbim ne desem?Başımın üstünde bir kuş sürüsü.Turna mı desem,karga mı desem?''Bahşiş alamayan Bektaşi'nin tepesi atar:


-''Anlaşıldı,anlaşıldı.Senin başın belaya girecek ama,akşam mı desem,sabah mı desem?Bugün mü desem yarın mı desem?Bir meteliğe kıyamayan teres,bilmem ki daha ne desem?''


*****


İki softa,ramazanda bedava yiyip içeriz diye bir Bektaşi köyüne misafir olurlar.Hoşbeşten sonra,içlerinden biri tuvalete gider.Bektaşi,bu softaları kontrol etmek için odada kalana sorar:


-''Senin arkadaşın nasıl bir adam?Bilgisi var mı yok mu?''O da kendini üstün göstermek için ''Bırak şunu,eşeğin tekidir'' der.Biraz sonra öbürüne de aynı soruyu sorar.Öbürü de bırak şunu,öküzden farkı yoktur der.Akşam olunca iftar sofrası kurulur.Tepsinin üstünde arpa ile samandan başka birşey göremeyen softalar hayretle sorarlar:


-''Bunlar ne erenler?''Bektaşi gülerek cevap verir:


-''Biriniz eşek,ötekiniz öküz.Sizin için bunlardan daha iyi azık olur mu?''


*****


Bektaşinin biri ramazanda içki içtiği için yaka paça kadıya götürülür.Çakırkeyif Bektaşi'yi görür görmez kadı:


-''Behey kafir!Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı.Utanmıyor musun?Bilmiyor musun haram olduğunu? der.


-''Sırtınızdaki ipek kaftan da haramdır...'' diye karşılık verir Bektaşi.


Kadı:


-''Bunun içine pamuk katarlar.


Bektaşi:


-''Dünyada doğru adam mı kaldı,şaraba da yarı yarıya su katıyorlar.


*****


Bektaşiye bir gün sormuşlar...


Gelse bir dilberi ahu


Olsa Ramazan


Dilberi ahu mu daha iyidir


Yoksa oruç tutmak mı?


Bektaşi:


Fırsatı tepme zinhar


Olur kazası orucun


Olmaz kazası dilberin




*****


Bektaşiye sormuşlar:


-Rakı içer misin?


-Akşamdan akşaaaama...


-Namaz kılar mısın?


-Bayramdan bayrama...


*****


Bektaşinin biri bir Ramazan günü karnını doyururken gören biri laf atmış:


-Baba,ramazan geldi!-Bana ne?


-Sen müslüman değil misin?


-Sana ne


*****


Eskiden zengin konaklarında herkese açık iftar sofraları kurulur,yemekten sonra konuklara diş kirası olarak 3-5 kuruş verilirmiş.Evin uşağı sormuş:Tütün,esrar içme gibi bir alışkanlığın var mı?


-Estağfurullah! demiş softa.


-Eyvallah! demiş Bektaşi.


-Rakı,şarap falan içer misin?


-Neuzübillah! demiş softa.


-Eyvallah! demiş Bektaşi.


-Yemekten sonra kadın,kız,oğlan gibi gönül eğlendirici birşey ister misin?


Softa:


-Neuzübillah!,haşa.


Bektaşi:


-Eyvallah!


Uşak keseyi dağıtmış,Bektaşinin kesesinde bir altın,softanın kesesinde bir akçe varmış.


-Softa saraya dönmüş,paşanın huzuruna çıkmışlar Bektaşiyle.


Softa:


-Bre paşam,olur mu benim gibi dini bütün bir adama bir akçe,bu zındığa bir altın.Herhalde uşağınız bir yanlışlık yaptı.


Paşa:


-Onun içkisi var,sigarası var,hovardalığı var.Ona bir akçe yeter mi?Onun masrafı fazla.


*****


Bektaşinin biri Ramazanda demlenirken mendebur suratlı bir adam laf atmış:


-Be adam,Allahtan kork,sakalından utan,hiç bu mübarek günde içki içilir mi?


-Bektaşi bir sesini çıkarmamış,iki çıkarmamış,adamın sataşmaları devam edince:


-Herif,herif! demiş.Aynayı al da bir suratına bak ulan hele.O kadar sahip çıktığın Allah,bak seni ne hale getirmiş!


*****


Ramazan bayramı arifesine Bektaşi'nin karısı ve çocukları bayramlık diye tutturmuş.Bektaşi sağa sola borçlanarak çarşıya giderken;polislerin bir adamı yaka paça sürüklediğini görmüş,sağa sola sormuş:


-Ne suçu varmış bu adamın?


Cevap vermişler:


-Ramazanı yemiş.


Bektaşi:


-İmanım,ne olurdu ramazanı yiyeceğine bayramı yeseydin?Hem kendi başını belaya sokmaz,hem bizi masraftan kurtarırdın.


*****


Bektaşi meyhanede demlenirken kapıdan kafasını uzatan biri:


-Be adam!,mübarek ramazanda güpegündüz demlenmek ayıp değil mi?


Bektaşi:


-Ramazan o kadar mübarekse,bu kuytu meyhanede ne işi var.


*****


Bektaşinin biri erik yerken bunu gören softanın biri:


-Adama bak yahu,aleni oruç yiyor.


Bektaşi:


-Hayır,oruçluyum,oruç moruç yediğim yok.


-Ağzındaki ne öyleyse?


-Ağzımdaki kuru eriktir,akşama kadar yumuşasın diye ağzımda tutuyorum.


*****


Bektaşinin birini yine oruç yerken yakalamışlar.


Bektaşi:


-Ben yolcuyum,oruç bana farz değil.


-Kırk yıldır bu mahalleden dışarı adımını atmadın,ne yolcusu?


-Ben,bu dünyadan öteki dünyaya yolcuyum.


*****


Bektaşinin biri Ramazanda susamış.Yolda gördüğü ilk çeşmeden kana kana su içerken onu gören biri:


-Hey,içersen orucun bozulur.


Bektaşi duymazdan gelip,suyu içtikten sonra adama dönmüş:


-Buyur imanım,ne söyleyeceksen şimdi söyle.


*****


Adamın biri Ramazanda memleketine giderken yolu bir Bektaşi köyüne düşmüş.Çubuğunu tüttüren ihtiyara takılmış.


-Baba,bu köye Ramazan gelmedi galiba.


Bektaşi,derenin üstündeki derme çatma köprüyü göstererek:


-Evladım,şu köprünün üstünden köyün davarları zor geçiyor,mübarek ramazan nasıl geçecek de gelecek?


*****


Bektaşi Ramazanda elinde iki şişe şarapla gezerken burnu akmış.Yolda gördüğü birine sormuş:


-Sen Bektaşi misin?


-Ne münasebet demiş adam.


Bektaşi elindeki iki şişeden birini uzatarak:


-Öyleyse sana zahmet şu şişelerden birini tutuver de burnumu sileyim.


*****


Bektaşinin birine sormuşlar:


-Ramazan kaç gündür?


-Oruç tutmazsan otuz;tutarsan altmış gündür.


*****


Bektaşinin biri oruç tutmaz,namaz kılmaz,her gece sahura kalkarmış.


Karısı birgün dayanamayıp sormuş:


-Oruç tutmaz,namaz kılmazsın,ne diye sahura kalkarsın?


Bektaşi:


-Namaz ve oruç,farzdır.Sahur sünnettir.Farzı yerine getiremiyoruz diye sünneti de bırakırsak ne yüzle gideriz öteki dünyaya?


*****


Bektaşi Ramazanda oruç yerken mahallenin çocukları taşlamış.Bi de üstüne dolu yağmış.


Bektaşi:


-Allahım,sen de mi mahallenin çocuklarına uydun?


*****


Bektaşinin biraz borcu varmış,bir türlü ödeyemiyormuş.Ramazan dileklerin kabul edildiği aydır,ne dilersen verilir demişler.Bektaşi camiye gitmiş.


-Allahım,evine ilk defa geliyorum.Beni mahcup etme.Ben öteki kulların gibi günde beş defa kapını çalacak yüzsüzlerden değilim.Borcumu ödeyecek kadar para ihsan et,seni bir daha rahatsız etmeyeyim.


*****


Bektaşi,nasılsa teravih namazına gitmiş.Namaz sırasında ''Biz Nuh'u gönderdik'' ayetini okuyan hoca,arkasını hatırlayamamış.


Bektaşi:


Ya rabbi!,Nuh gelmiyorsa başka birini gönder de,kurtar bizi bu güç durumdan.


*****


Bir iftar davetinde davetliler kendi aralarında konuşuyorlarmış.İçlerinden birisi:


-Her sene ramazanda orucu eksiksiz tutardım.Bu yıl bir gün kaçırdım deyince Bektaşi:


-Tasalanma imanım,onu da biz tutuverdik.


*****


Birgün Bektaşiyi oruç yedin diye kadıya çıkarmışlar.Kadı:Oruç yemişsin öyle mi diye sorunca Bektaşi:


-Valla kadı efendi,11 ay aç gezerim kimse ne yedin diye sormaz,bir gün karnımı doyuracak oldum,sizin karşınıza çıkardılar.


*****


Bektaşiye sormuşlar:Erenler,Ramazan geldi gidiyor,bari kendisini memnun edebildin mi?


Bektaşi:


-O kadar memnun oldu ki,seneye 10 gün erken gelecek.


*****


Ramazanda içki şişesiyle yakaladıkları Bektaşiyi,Bektaşilere ettiği zulümle ünlü 2. Mahmutun karşısına çıkarmışlar.Padişah:


-Göster bakalım elindekini demiş.


Bektaşi boş elini uzatıp göstermiş.


Padişah:


-Öbür elini göster.Bektaşi şişeyi cüppenin altında bir taraftan öteki tarafa geçirmiş,diğer elini göstermiş.Padişah:


-İki elini birden göster.


Bektaşi hemen geri giderek şişeyi sırtı ile duvar arasına sıkıştırmış.İki elini birden padişaha uzatmış.Padişah:


-Şimdi de bana doğru iki adım yürü bakalım.


Bektaşi:


-Halt etme Mahmut!Bana şişeyi kırdırtacaksın.


*****


Bektaşinin biri bir ramazanda camiye gitmiş.Yanındaki adam namaz kıldıktan sonra duaya başlamış:


-Allahım ayaklarım tutmuyor,ayaklarıma derman ver,gözlerim görmüyor,gözüme fer ver,ellerim tutmuyor,elime güç ver,kulaklarım duymuyor,kulaklarıma ses ver.En sonunda Bektaşi dayanamamış.


-Be birader,Allah seni onarıncaya kadar yenisini yaratır.


*****


Bektaşi Ramazanda nargile içerken polis kahveye girmiş,sormuş:


-Sen müslüman değil misin efendi,Ramazan günü nargile fokurdatırsın.


-Elhamdülillah Müslümanım demiş Bektaşi.


-Ne zamandan beri Müslümansın?


-Kalubeladan beri


-Kalubela ne demek?


-Bunu bilmeyecek ne var imanım! Kalu ben,bela sen!..


Not:Kalubela,İslamiyette Allahın bütün insanlara ben sizin Rabbiniz değil miyim diye sorması ve evet cevabı alması.Kalubeladan beri Müslümanım demek ruhum evet dediğinden beri Müslümanım demektir.Kalubela,evet dediler demektir.(A.G)


*****


Bir iftar davetinde zayıf mı zayıf,kuru mu kuru bir imam,karşısında 2 şişman Bektaşiyi görünce:


-Bu dünyada orucu yer,kafayı çeker,namazı es geçer,iftarı kaçırmaz,şişmanlarsınız.Ahirette o gövdenizin nasıl yakılacağını merak ediyorum.


Bektaşilerden biri:


-İmanım düşündüğün şeye bak.Yarın zebaniler bizi ateşe attıklarında ateş puf diye söner,ateşi yeniden yakmak için siz kuruları bizim altımıza koyarlar.Tabii siz hemen yanacağınızdan ,sizin narınızla biz de yanarız.


*****


Mahalleli bir ramazan gecesi mübarek ramazanın bitmesi nedeniyle üzüldüklerini söylüyormuş.


Bektaşi:


-Siz onu külahıma anlatın,öyle olsa Ramazan bitti diye bayram eder miydiniz?


*****


Bir Ramazan bayramında Bektaşiye sormuşlar:


-Baba,sen kaç gün oruç yedin?


-45


-Yahu demişler,Ramazan zaten 30 gündür.Onbeşi nereden çıkardın?


-Onu da gelecek seneninkinden veresiye yedim.


*****


Nasıl olmuşsa olmuş,bir keresinde bayram Ramazanın 29. gününe rastlamış.Ramazan da 28 çekmiş.Bu durumdan hoşnut olan Bektaşi:


-Ha şöyle,her yıl bir gün geç gel,bir gün erken git ki;itibarın artsın.


*****


Bir bağ bozumu zamanında Bektaşi, pekmez kaynatmakta olan bağcıya:


-Bereketli olsun demiş.


Bağcı:


-Allah razı olsun.Boş kabın varsa sana pekmez ikram edeyim.Bektaşi bağcının maşrapasına uzanmış.


-Hele sen doldur,hak kabını yaratır.


Bağcı doldurmuş,Bektaşi bir dikişte içip maşrapayı yeniden uzatmış.


Bağcı:Ben seni oruçlu sanarak,''kabın var mı'' diye sormuştum.Oysa sen şu mübarek günde pekmez içerek oruçlu olmadığını gösterdin.


Bektaşi:


-Erenler,ben yolcuyum,oruç bana farz değil,hele bir daha doldur.


Bektaşi yine bir dikişte bitirip maşrapayı uzatınca,


Bağcı:


-Dedem,bu kadar pekmez içilmez,yüreğin yanar.


Bektaşi:


-Doldur erenler,doldur.Kimin yüreğinin yandığını Allah biliyor.


*****


Eskiden yemek ortaya gelir,herkes aynı kaptan yermiş.11 ay aç gezip Ramazanda karnını doyuran Bektaşi bir iftar sofraasına oturmuş.Her yemek bittiğinde sünnettir diyerek,ekmeğiyle sahanın dibini sıyırırmış.Yemek sonunda tatlı gelince,misafirler yemeği bırakıp tatlıya başlamışlar.Tatlının bitmekte olduğunu gören Bektaşi,tatlıyı yemeye başlamış.Davetlilerden biri:


-Erenler sünneti ihmal ettin.


-Farzın yanında sünnetin hükmü olmaz.


*****


Bektaşinin biri ramazanda çubuğunu tüttürürken,polis karşısına dikilmiş.


-Ulan,sen ramazanda nasıl elenen tütün içersin? diye kükremiş.


Bektaşi:


-Aman,iyi ki uyardınız,yoksa orucum bozulacaktı.


*****


Ramazanda içki içen Bektaşiyi Kadıya çıkarmışlar.


Kadı:


-Şu başındaki sarıktan da mı utanmıyorsun,ramazanda oruç tutmadığın gibi bir de rakı içmişsin?


Bektaşi başındaki sarığı hemen çıkartıp cüppesinin altına yerleştirirken kendini şöyle savunmuş:


-Affedersiniz,bir daha sarık sarmam efendim.


*****


Bir ramazan günü vaiz:


-Her kim ki,gece uyandığında sıcak yatağından çıkıp Allah rızası için iki rekat teheccüt namazı kılar,Allah ona yarın Cennet'te,bir eli doğuda,bir eli batıda,başı kuzeyde,ayakları güneyde,dilberler dilberi bir huri ihsan edecektir.


Bektaşi hemen ayağa kalkmış.


-Vaiz efendi,vaiz efendi... Ben dediğin o namazı kılarım ama,o huriyi istemem.Ya ben kuzeyde başıyla ilgilenirken biri gelip de güneyde işi bitirirse...


*****


Yine bir ramazanda yine bir vaiz,Cennetin özelliklerini sayarken,orada ayakları yerin 7 kat dibinde,başı göğün 7 kat üstünde,bir kanadı doğuda,bir kanadı batıda bir kuş bulunduğundan söz etmiş.


Bektaşi ayağa kalkmış.


-İşte olmadı hocam.Kuşun enini boyuna uyduramadın,yürüt bakalım bu kuş nereye gidecek?


*****


Bektaşi'ye sormuşlar:


-Orucu mu seversin,namazı mı?


-Orucu.


-Nasıl olur?


-Çünkü oruç yenir.


*****


Bir bayram öncesi cebi delik bir Bektaşiye:


-Ramazan çıkıyor erenler demişler.


Bektaşi:


-Ramazanın çıktığına yanmam,bayramın geldiğine yanarım.


*****




Bir Ramazanda vaiz:


-Enfiye çekmek mekruhtur.


Hocanın burnunun enfiye ile dolu olduğunu gören Bektaşi:


-Hoca efendi,hoca efendi,ağzın söylüyor ama burnun inkar ediyor.


*****


Bektaşinin birini Ramazanda oruç yediği için hapse atmışlar.Hapishanede pencere kenarına oturmuş etrafı seyrederken dışarıda karpuz yiyen bir adam görmüş.


-Hey imanım! At o karpuzu elinden,gören olursa yanımda alırsın soluğu.


-Ben müslüman değilim demiş adam.


-Aman,dininin kıymetini bil öyleyse,Müslüman olmadığın için,bir ye de bin şükret!


*****




Bektaşiye sormuşlar:


-Ramazan geldi.Oruç tutacak mısın?


-Hele bir düşüneyim,bayrama kadar vakit var.


*****


Bektaşiye sormuşlar:


-Ramazanı nasıl geçirdin?


-Valla öyle bir geçirdim ki,bayram şaşakaldı.


*****


Bektaşinin biri nasıl olmuşsa oruç tutmaya karar vermiş.Vakit öğleyi geçince,mutfakta tıkınmaya konulmuş.Oğlu:


-Kim o mutfaktaki demiş.


Bektaşi:


-Kim olacak,senin baban olacak miskin herif,kendi ekmeğini çalıntı mal gibi herkesten gizli yemek zorunda kalıyor.


*****


Bir ramazanda birini oruç yedi diye dövüyorlarmış.Bektaşi sormuş:


-Bu fakiri niye dövüyorlar.


-Oruç yemiş de onun için demişler.


-Yahu ne iyi etmiş de yemiş,keşke birileri çıkıp şu 5 vakit namazı da yese...


*****


Mahallenin imamı,Çamlıca tepesindeki bir Bektaşi tekkesini ziyaret etmiş.Bektaşi içtiği rakıyı imama da ikram etmek istemiş.İmam:


-Tüh utanmaz herif!Ramazanın geldiğini duymadın mı?Günah işlemekten korkmaz mısın sen?


Bektaşi dede:


-Ben 70 yaşındayım,şu tepeyi zoru zoruna çıkıyorum.1300 yıllık Ramazan nasıl çıkacak da buralara gelecek?


*****


Cemalettin efendinin şeyhülislam olduğu yıl Ramazan 29 çekmiş.Ertesi yıl da bir hesap hatası yapılarak 28 gün tutulmuş.Bu durumdan hoşnut olan Bektaşi,şeyhülislamı ziyaret etmiş.


-Efendi hazretleri,Allah sizi başımızdan eksik etmesin,Allah size 27 yıl daha ömür versin ve bu makamdan ayırmasın


Şeyhülislam,niçin böyle dua ettiğini sormuş.


-Efendim,ayağınız uğurlu geldi.Geçen yıl ramazanın bir,bu yıl iki gününden kurtulduk.Siz bu makamda kalırsanız,yılda birer gün hesabıyla 27 yıl sonra bu mübarekten kurtuluruz.


*****


Bektaşi Ramazan günü aldığı pideyi koklaya koklaya gelirken görenlerden biri:


-Ne ettin erenler,orucun sakatlandı.


-Bunda korkulacak birşey yok demiş Bektaşi.Ben her sene onu sakatlarım;o gün sektirmeden ertesi sene yine gelir.


*****


Bektaşinin biri bir ramazan günü,her nasılsa,mahallesindeki mescide gidip bir iki yatmış kalkmış,selam verip kalkıyornuş ki;yanındaki softa;


-Öyle namaz olma;usulü erkanıyla yeniden kıl demiş.


Bektaşi yeniden usuü erkanıyla namazı kılınca da sormuş:


-Şimdi kıldığın namaz mı daha hayırlıdır,yoksa önceki mi?


-Önceki.


-Nasıl olur?


-Çünkü o Allah rızası içindi.


*****


Bir ramazan günü vaiz,Cennetteki kevser şarabının rengini,lezzetini,vereceği neşeyi ballandıra ballandıra anlattıktan sonra:


-Ancak,bu şarabı herkes içemez.Bu şarap nefsini dünya nimetlerine kapatmış,günah sayılan geçici lezzetleri tatmamış müminlere elmas ve yakut bardaklar içinde Hazreti Ali tarafından sunulacaktır.


Bektaşi anlamış ki,kendine o şaraptan bir damla düşmeyecek.


-Öyleyse,kendin doldur kendin iç ya Ali!


*****


Bektaşinin birine neden oruç tutmuyorsun diye sormuşlar.


-Yaşlandım artık,gözlerim iyi görmüyor da ondan demiş.


-Yahu!Ne alakası var oruçla gözlerin iyi görüp görmemesinin?


-Olmaz olur mu?Gözlerim görmezse,Ramazan hilalini göremem ki...


-Canım,birisine sorarsın.


-Deli misin imanım? Bu devirde kime inanacaksın?Görmeden gördüm derler,adama boşu boşuna oruç tuttururlar.


*****


Bektaşi ile hoca konuşurken,ramazandan,oruçtan söz açılmış.Hoca:


-Tanrının keremi çoktur.bağışlar ama ben yine korkuyorum,geçen ramazanda birgün orucu kaçırdım.Yarın ahrette sorarlarsa ne cevap vereceğim.O gün Bektaşi,eşinin zoruyla birgün oruç tutmuş.


-Üzülme hocam,o senin kaçırdığın orucu ben tuttum.Eğer ahrette akıllarına gelip de soracak olurlarsa hemen bana haber ilet,ben gelir hesabı düzeltirim.


*****


Yolda rastladığı bir tanıdığı Bektaşiye:


-''Yarın ramazan baba erenler'' demiş.Bektaşi:


-''Aman dur unutmayayım,şunu bir kağıda yazayım hemen.


Bir kağıt bulup üstüne özenle yarın Ramazan diye yazmış.


Sonra bütün Ramazan boyunca kağıdı cebinden çıkarıp okumuş:


-''Yarın ramazan...''


Bayram gelmiş.Bayram topları atılırken Bektaşi:


-Hey mübarek,gelmiş gitmiş de haberimiz bile olmamış.


Arda GİRGİN





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder